| 2020 CDP İklim Değişikliği Programı’nda Global A Liste’sinde Türkiye’den yer alan iki kurumdan biri Garanti BBVA oldu. Garanti BBVA, dünyanın en büyük çevresel raporlama platformu olan CDP’nin, İklim Değişikliği Programı’nın Global A listesinde Türkiye’den yer almaya hak kazanan iki şirketten biri oldu. Tekfen Holding ile birlikte Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun Türkiye çalışmalarını yürüttüğü CDP’nin Global A listesine girme başarısı gösteren Garanti BBVA ayrıca Tedarikçi İlişkileri Derecelendirmesi kategorisinde de Küresel A Listesi’nde yer aldı. Sürdürülebilir kalkınma için hayata geçirdiği yenilikçi uygulamalarla bir kez daha CDP’nin Global İklim Liderleri arasında yer alan Garanti BBVA’nın bu başarısı, 31 Mart Çarşamba günü online olarak gerçekleştirilen “CDP Türkiye 11. İklim Değişikliği Sanal Konferansı ve Ödül Töreni”nde kamuoyuyla paylaşıldı. Ödül töreninde konuşma yapan Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Bir yılını geride bıraktığımız COVID-19 pandemisi, toplumlarda yarattığı sayısız olumsuzluğun yanı sıra iklim krizi risklerinin ciddiyeti konusunda da bir uyarı niteliğindeydi. İklim değişikliğiyle mücadele konusundaki öncü uygulamalarımızla, bir kez daha CDP Global A Listesi’nde ülkemizi temsil eden iki şirketten biri ve yegâne banka olduğumuz için çok mutlu ve gururluyuz. Küresel yatırımcıların ve iş dünyasının sürdürülebilirlik odağında karar vermelerinde en büyük etkiye sahip metodolojilerden biri olarak kabul edilen ve dünyanın en yaygın çevresel raporlama sistemi olan CDP’de bu başarıyı elde etmek bizler için çok anlamlı. CDP Türkiye’nin ülkemizde düşük karbona geçiş sürecinin hızlanması ve bu dönüşümün adil bir şekilde gerçekleşmesi için yaptığı çalışmayı takdirle izliyoruz. İklim değişikliğiyle mücadele için önümüzdeki çok değerli on yılın azim, kararlılık ve aksiyon dolu olmasını diliyorum.” dedi. Ebru Dildar Edin, sürdürülebilir kalkınmaya 15 yıldan uzun süredir katkı sağlayan Garanti BBVA’nın bu yaklaşımı tüm değer zincirine yaygınlaştırmak için, dokunduğu her alanda çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerini dikkate aldığını, tüm süreçlerini bu ilke doğrultusunda yeniden şekillendirdiğinin altını çizerek: “Gururla söyleyebilirim ki, bankamızda, Yönetim Kurulumuz’dan güvenlik personelimize, şubelerimizdeki müşteri temsilcilerimizden teknik ekiplerimize, tüm çalışanlarımız bu konuyu sonuna kadar sahiplenmiş ve içselleştirmiş durumda… Kendi faaliyetlerimizden kaynaklanan çevresel etkilerimizi en aza indirecek uygulamaların yanı sıra, müşterilerimizin de daha sürdürülebilir iş modelleri benimsemelerini teşvik edecek yenilikçi finansman modelleriyle, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde ve düşük karbonlu ekonomiye geçişinde öncü bir rol üstlenmeye devam ediyoruz. Bireysel’den KOBİ’ye, Ticari’den Kurumsal’a, her müşteri segmentine özel sürdürülebilir ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. Tüm bu ürünlerle bugüne kadar sürdürülebilirliğe verdiğimiz katkı 51 milyar TL’yi aştı. Yeşil krediler ve sürdürülebilirlikle bağlantılı krediler gibi yapılarla, hem hedeflerinize ulaşmanıza destek oluyor hem de siz hedeflerinize ulaştıkça kredi faizinde indirim sunuyoruz. Böylelikle müşterilerimizi sürdürülebilir kalkınma yolunda ilerlemeye teşvik ediyoruz. Öncü uygulamalarımız sayesinde doğrudan emisyonlarımızı 2012’den bu yana %75 oranında azalttık ve kalan emisyonlarımız için de karbon kredisi satın alarak 2020 yılında karbon nötr banka olduk. Böylece 2035 için açıklamış olduğumuz emisyon azaltım hedefinin çok daha fazlasına 15 yıl önce ulaşmış olduk. 1,5°C hedefine ulaşmak için hem kendi faaliyetlerimiz hem de finansman desteği sağladığımız faaliyetler kapsamında yenilikçi yaklaşımlar getirmeye devam edeceğiz.” dedi. |
