Prof. Dr. Selva Demiralp, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın basın toplantısındaki açıklamaları hakkında şu görüşleri paylaştı.
Enflasyonu düşürmek, hele de bizim ülkemizdeki gibi kontrolden çıkmış beklentileri çıpalayabilmek hiç kolay değil. Bu iş sadece merkez bankasının sorumluluğunda da değil. Ancak esas yük elbette merkez bankasının omuzlarında. Fatih Karahan ilk basın toplantısında iletişim politikasını çok etkili bir şekilde kullanıp doğru noktalara vurgu yaparak kendisine düşen görevi başarı ile yerine getirdi.
Özetlersek: 1) Karahan verdiği cevaplarda netti, lafı gereksiz dolandırmadı.
2) Başarılı bir beklenti yönetimi için yapılması gereken hedefi yukarı revize etmek yerine daha şahin bir duruşa geçmekti. Karahan bunu yaptı. Faizlerin daha uzun süre yüksek kalacağını söylerken gerekirse daha çok faiz artışı ve sıkılaştırma yapılacağını birkaç kez vurguladı. Yolun bundan sonrası daha zor. Çünkü eğer enflasyon beklentileri %36’ya doğru çıpalanmazsa sözlerini tutup daha fazla sıkılaştırma yapmaktan kaçınmadıklarını göstermeleri lazım.
3) İleriye yönelik kolay takip edilebilir net bir sözlü yönlendirme yaptı. Merkez bankasının takip ettiği veriyi açık bir şekilde telaffuz etti: İlk yarıda mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyonda ortalama %3’lük bir rakam, sonrasında önce %2.5 ve %1.5’e inecek bir patika beklediklerini söylerken bunun üzerine çıkacak bir ortalamanın daha fazla sıkılaştırma gerekeceğini ima etti. Hesap verilebilirlik açısından bu kadar şeffaf bir kural ile piyasaların karşısına çıkabilmek son derece önemli ve cesur bir adım. Bu şartlarda veri beklentiye paralel geldiği sürece enflasyon beklentilerinin aşağı inmesi beklenir. Ancak veri beklentiyi aşarsa o durumda kredibilitenin devamı için merkez bankasının ek sıkılaştırma ile devreye girmesi lazım.
4) Acı reçeteyi telaffuz etmekten kaçınmadı ve araç bağımsızlığına vurgu yaptı ki bu vurgular bizim coğrafyamızda uzunca bir süredir bir merkez bankası başkanından duymaya alışık olmadığımız, özlediğimiz hususlardı.
Haber Merkezi