Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Dünya gazetesinde 10 Mart’ta yayınlanan yazısında küresel finans piyasalarını ayrıntılı biçimde ele aldı. Tweeter’daki hesabında konuyla ilgili şu özet yazısını yazdı:
“Bol likidite ve düşük faiz ortamına alışkın olan finansal piyasalar için faizlerdeki yükseliş stres yaratıyor. Bunu yakın geçmişte gördük, bugünlerde görüyoruz, yakın gelecekte de göreceğiz. ABD enflasyonu önce artacak ama mali desteklerin bitmesiyle muhtemelen gerileyecek.”
İşte Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu’nun Finansal piyasalar tahterevalli modunda yazısının başlangıç kısmı:
Küresel ekonomide finansal piyasalar tahterevalli misali bir oya yana, bir bu yana gitmeye başladı. Parasal bolluk ve buna bağlı olarak piyasaların uç noktalar arasında gidip gelmesinin sonuçlarını yaşıyoruz. Finans piyasalarının risk algısını etkileyen en büyük faktörlerden birisi bankacılık sektörünün ne boyutta bir riskle karşı karşıya olduğudur. Bunun nedeni finansal krizlerin maliyetinin çok yüksek olmasıdır.
Banka bilançolarının iki ana varlık kalemi; verdikleri krediler ve sahip oldukları menkul kıymetler, yani bono – tahvillerdir. Düşük faiz ve parasal bolluk sonucu artan küresel borcun temel kaynağı da banka kredileri ile devletlerin / şirketlerin çıkardığı bono ve tahvillerdir. Krediler belli eşiklerin ötesinde sorunlu hale gelir ve tahvillerin piyasa değeri fazla düşerse, bankaların risklerini arttırarak finansal krizlere yol açabilir. Geçtiğimiz yıl pandemi etkisiyle tarihi bir daralma yaşayan küresel ekonomide, ilk aşamada kredi riski algısı çok yükselmiş ve hisse senetlerinde sert düşüşler yaşanmıştı. Fakat, güçlü para ve maliye politikaları etkisiyle kısa vadede sorunlu kredi algısı azalmış, büyüme fiyatlaması başta bankacılık olmak üzere hisse senetlerine olumlu yansıdı. Bu açıdan, büyümedeki sorun finansal piyasaların risk iştahını hep olumsuz etkiler.
Son dönemde başka bir noktaya yaklaştık. Uzaktan çalışma ve eğitimin sonucu evde yaşamanın getirdiği imalat sanayi ürünleri talebi emtia fiyatlarını sert bir şekilde yükseltmeye başladı. Aşıların devreye girmesi, daha da güçlenen para ve maliye politikası destekleri ve pandemi döneminde artan tasarrufların özellikle bu yılın ikinci yarısında talep yönlü baskı yaratma ihtimali ABD başta olmak üzere enflasyon beklentilerini yükseldi. Bu durum, uzun vadeli tahvil faizlerini yukarı hareketlendiriyor. Faizlerle bono-tahvil fiyatları ters hareket ettiği için, artan faizler bono –tahvil fiyatlarına aşağı yönlü baskı oluşturmaya başladı.
……………………
Yazınınt
https://www.dunya.com/kose-yazisi/finansal-piyasalar-tahterevalli-modunda/613774