Sanayi Kongresi’nde Sürdürülebilir İş Alanında Küresel Düşünce Lideri, Ödüllü Yazar, Yönetim Kurulu Üyesi/Başkanı Marga Hoek, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde İş Dünyası için Fırsatlar başlıklı bir sunum yaptı. Hoek’in konuşması Kongre katılımcıları tarafından ilgiyle takip edildi.
Hoek konuşmasında “Bir şeyleri değiştirme zihniyetleri varsa ve olabileceğiniz en iyi girişimci olma hedefiniz varsa hem iyi iş yaparsınız hem de çok pozitif bir etki yaratırsınız” dedi. Hoek, “İş dünyasının böyle bir gücü var. Tek başına iş dünyası bir şey yapamaz ama diğer taraftan iş dünyasının da çok büyük bir etkisi var. Dünyada en büyük 100 ekonomi arasında 69’u ülkeler değil şirketler. Tabii bu çok fazla sorumluluğu beraberinde getiriyor ve iş dünyası da giderek bu sorumluluğu üstleniyor.”
Sürdürülebilir hedefler için 2015’te yola çıktıklarını, 2030 hedefleri için zamanın yarısının geçtiğini ama hedeflerin yarısına bile ulaşamadıklarını kaydeden Hoek, bu yüzden çok daha hızlı, büyük ölçekli ve radikal değişimler yapmaları gerektiğini anlattı. Hoek, “Karbon emisyonunu durdurmamız gerekiyor. Ancak herhangi bir ek karbon zararı vermesek bile hala bir şekilde milyonlarca karbonu, zaten orada olan karbonu yok etmemiz gerekiyor. Bunları ortadan kaldırmazsak, yine iklimle ilgili hedefleri karşılayamıyoruz, yani ek bir emisyon yapmasak bile. Dolayısıyla şirketlerin düşünme biçimi şöyle olmalı; biz çözümün parçası olmak istiyoruz, problemin parçası olmak istemiyoruz. Çözümün parçası olmak için de pozitif etkiye geçmek gerekiyor. Şimdi bu tabi ki çok büyük bir fırsatı da beraberinde getiriyor. Sadece bir tehdit değil, aynı zamanda büyük bir fırsat.”
Hoek şöyle devam etti:
“Şu anda bir eşikteyiz, 4. Endüstri devriminin eşiğindeyiz ve çok heyecan verici bir dönem bu. Dijital teknolojiler bir araya geliyor. Ben şu anda iyilik teknolojisiyle ilgili bir kitap yazıyorum çünkü yapabileceklerimiz çok heyecan verici. Bir şekilde pandemi döneminde hastaneler robotlar tarafından temizlenebilir çünkü bunlar enfekte olmuyor. Yapay zekâ, blockchain var, birçok teknoloji mevcut ama hâlâ birçok şirket görüyorum, diyorlar ki teknoloji sektörü bu. Hayır, bu teknolojiler bütün şirketler için geçerli, yani boyutu ne olursa olsun, sektörü ne olursa olsun; her zaman için bunları kullanabilirsiniz ve sürdürülebilir için kârlılık için devreye sokabilirsiniz.”
Yeni kuşağın önemini de unutmamak gerektiğini vurgulayan Hoek, “Greta Thunberg. Her zaman çok öfkeli ama dünyada bütün sahnelerde yer alıyor. Şu anda yalnız da değil. Kendisi dinle diyen tek kişi değil. Ben bu iklim krizine yol açmadım, bu benim üstüme bırakıldı, ben kendim için önümüzdeki kuşaklar için bir gelecek istiyorum ve bu çözülebilir diyor. Greta mesela sürekli olarak bir şeyin altını çiziyor. Biz 5,9 trilyonluk bir yatırım yapıyoruz yılda, bu fosil yakıtları sübvanse etmek için. Bu gerçek olamaz. Yani jeopolitik, karmaşık durumlar vs. bunların hemen durması gerekiyor. Ama sadece istemedikleri veya neye ulaşmak istedikleriyle ilgili eylemlerle kalmıyorlar; aynı zamanda yine bunlar cüzdanlarıyla oy veren bir kuşak. Ne anlama geliyor bu? Eğer sürdürülebilir bir hizmet ve ürününüz varsa ve bu şekilde tanınıyorsa ki bu da önemli, o zaman bu hızla büyüyen pazara dokunmanız çok olası. Milenyum jenerasyonu buna daha fazla ödemeye çok daha hazır. Sürdürülebilir ürünler istiyorlar, buna daha fazla para vermeye hazırlar ve böyle şirketlerde çalışmak istiyorlar. 10 kişiden 8’i yeni kuşaktan diyor ki benim için en önemli şeylerden bir tanesi iş ararken. Onlar çünkü çok önemli ölçüde gelişmeyi tetikliyorlar.”
Liderlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerini stratejilerinin merkezine bilinçli olarak yerleştirmesi gerektiğini söyleyen Hoek, “Tutarlı olmak gerekiyor. Bugün bu sürdürülebilir yolculuğa çıkacağız şirketle, ben de kendi havayı kirleten dizel arabamla devam edeceğim diyemezsiniz. Ne diyorsanız, onu da günlük hayatınızda her durumda uyguluyor olmanız lazım. Ancak o zaman insanlar size inanır ve sizi takip eder. Her şeyden önce hesap verebilir olmalısınız. Söylediğiniz, yaptığınız objektif olmalı, materyalize olmalı, bunu ölçebilmelisiniz, bu bilgiyi paylaşabilmelisiniz. Eğer bunu iyi yaparsanız sizin lehinizde işler” dedi.
